26 Mart 2017 Pazar

Fethi Ege Ve Ben Dogum Hikayemiz


Merhabalar..

Zaman zaman ay hadi oturup şu doğum hikayemi yazayım desem de minik adam 9 ayını tamamladı ben hala yazamadım..çocuk büyüdü okula gidecek ayol diye arada dalga geçer olduk arkadaşlarla..





Aslında ertelemelerimin geçerli bir sebebi var sanırım..Annem....Ve bir diğeri ise doğum anındaki geçirdiğim travmatik olaylar öyle zor ve korkunçtu ki...

 Fethi Ege'nin doğumunu bir yanım heyecanla beklerken bir yanım Aymira nasıl karşılar ne yapar psikoloji falan filanı ay ben nasıl yetişirimi ve insanların ürkütücü yorumları kafamda iyice büyüterek bekledi..İlk hamileliğimde de olduğu gibi bunda da erken doğum sancılarım başladı..35. haftada baya baya sancılarım başlamıştı ve her an gelebilir diye Dr. umuz hazırlıklı olmam için ve stres yapmamam için uyarmıştı bizi...39. haftaya kadar gittik geldik Nst ye girdim bazı zamanlar çok sancım oldu ama hep yattım bi müddet dinlendim geçti..bazı sancılarımda gitmedim bile korkudan aman erken doğurmayayim diye... Ama tabi rahat ta durmadım son haftalar hep gezdim... Aymira ile başbaşa son günlerimizdi sonrasında artık 3 kişi olacaktık....kalan zamanlarda hastane odası süslemeleriydi hastane çantasıydı derken geldi geçti zaman... Eğer suyum gelseydi normal doğum yapmak istiyordum Dr. um eğer istiyorsan yapabilirsin demişti..39.haftaya kadar geldi geldi sonrasında ilki sezaryen olduğu için bekletemem ama demişti...Etrafımdakiler çok kızdı bana nasıl böyle bir risk alırsın ne diye normal istiyorsun diye baya eleştrip sinirlenmislerdi ki zaten suyum falan da gelmedi 39. hafta için tarih belirledik ve herşeyi hazırlayıp bekledik..

Ablam geldi bir gün öncesinden..3 valiz dolusu yiyecekle annem aman çok iyi besle onu diye sıkı sıkı tembihlemiş neler göndermiş neler... Annem ilk doğumda  olduğu gibi bu sefer yanımda olamadı yılbaşı zamanı geçirdiği kalp krizinden ötürü onda bi heyecan ve evham kalmıştı.. aslında özellikle ben gelmemesini söyledim yolda yorulur ya da stres yapar da bir şey olmasından korktum..benim yüzümden ya bir şey olursa... gelse de gelmese de olan oldu son kez göremedim bebeğimi gösteremedim... sanırım bu konudan dolayı işte bir türlü doğum zamanlarına dönmek hatırlamak istemiyorum...

neyse..




Vakit geldi 17 Haziran 2016 Cuma günü sabah erkenden hazırlandık ve hastaneye gittik.. Fotoğrafları çekmek için saolsun Bilun bizi yalnız bırakmadı ve bizimle aynı dakikada hastanede oldu...odamız hazırlandı..Rutin kan testleri nst ler falan derken sanırım ilkinden bildiğim için aşırı bir korku ve heyecan vardı..koluma taktıları damar yolunun yeri 3 kere değişti..daha doğuma girmeden aksilik midir heyecandan mıdır nedir bilemedim...ablamlar odayı süslerken Bilun bir yandan fotoğraflarımızı çekiyordu bir yandan beni rahatlatıyordu... ilkindeki gibi yine doğuma girmeden arayanlar falan yine duygusallığım konuşamamam.. Bu sefer annem yanımda olmayınca ayrı bir korku ayrı bir telaş aldı beni....üstelik birde heyecanlanırım ben doğuma girene kadar telefonda da konuşmayalım demişti annem.. o yüzden de sesini bile duyamadan girdim doğuma...tabi ordan devamlı okuduğu dualarıyla 
yanımda gibiydi ama işte......



Aymira'nın doğumunda bekle bekle geçmeyen zaman bu sefer hemen hadi bakalım yat gidiyoruz diye erkenden gelen hasta bakıcının sesi ile şıp diye geçmiş gitmişti..Aymira'nın doğumunda beni ameliyathaneye indiren hasta bakıcıydı yine ve yine aynı odadaydık bu ayrı bir mutluluk sebebiydi benim için..

Yine bi ağlama yine bit titreme... dedim ya ilkinden daha çok korku ve heyecan vardı insan öncesi bildiğinden daha bir ürkek oluyor işte.. hatta asansör beklerken gelmiyor işte doğurmasam mı demişliğim var...Aymira'yı defalarca öpüp asansöre biniyoruz.. ameliyathaneye geldiğimizde o kadar çok titriyordum ki hayırdır ilk mi ne bu halin diye gülüştüler bana..

Anestezi uzmanı bu sefer farklıydı ilkinden o kadar memnundum ki bu adamı sevememiştim ki sonrasında da rezalet bir doğum gerçekleşti..İlkindeki gibi Spinal aneztezi istemiştim çok ta memnun kalmıştım yine öyle olacak ümidiyle yattım.. beklendi ve ayağını kıpırdat bakalım dedi kıpırdatabiliyordum ilkinde ise hiçbir şeklide kıpırdatamıyordum hatta hiçbir şekilde hissedemiyordum bile..

Hazır dedi Dr.'a başlayabilirsiniz..O an'a hiç gitmek istemiyorum aslında. Dr ilk kesiği attı ben bir çığlıkla inledim...böyle bir acı yok...tarifi de yok...Hissediyorummm ve canım çooook acıdı noluyor diye bağırmaya başladım...Ameliyathanedeki herkes şok içinde..Dr nasıl olur bu diye anestezi uzmanına bakıyor. adam da tık yok.. normal dokunduğunuzu hisseder acımaz diyor..Nasıl ya canım acıyor nasıl manyak mıyım ben kafamdan acı mı uyduruyorum diye çığlık atıyorum.. bi müddet duruyorlar ve anestezinin etki etmesi bekleniyor ama sakıncalı tabi daha çok bekleyemeden başlıyorlar..bu sırada seruma agrı kesiciler ekleniyor.. hemşire gelip sakin olun omzunuzdan sakinleştiri iğne yapacağım diye konuşup pat diye geçiriyor iğneyi...Nasıl bir acı o kesikleri hissetmek nası kötü bir travma anlatmam.. Adam tamam biraz daha dayan bebeği gör uyutucam diyor ben da hayır aslaaaa uyumam korkuyorum benim kızım var uyanamazsam ne yaparım diye bağıra bağıra ağlıyorum..bir yandan fotoğrafçı şokta fotoğrafları çekmeye çalışıyor aklımı dağıtmak için sohbet etmeye çalışıyor...ben halaa aaaaaa aaaaaa ölüyorum doğmadı mı bitmedi mi diye bağrınıyorum... tabi bu sırada yapılan tüm herşeyi hissediyorum ameliyat sırasındaki her şeyi kesikler çıkartmaya çalışmaları takılanları  bebeğin çıkma an'ı ... sonra bir çığlık o ağlama sesi şükür diyorum şükür sağlıkla geldi... sonrasındaki toparlamalar dikişler herşey yine baştan hissetmem öyle kötü ve zor bir doğumdu ki.. biraz kesip kısaltarak anlatmaya çabalıyorum.. çok zor bir andı.. geri dönüp hatırlayıp yazmak bile nefesimi kesip asabımı bozmaya yetiyor..yazmayı anlatmayı beceremiyorum bile...

sonrasında dikişler bitip yukarı çıkacakken ordakiler kanamalardan falan bahsediyor.. ve bana hemen bi dil altı veriyorlar yukarı çıkar çıkarmaz kum torbası konacak kıpırdamayacak diye konuşuluyor.. iç kanama riski gibi bir şeylerden bahsediliyor ama öyle yorgun ve sinirliyim ki hiç bir şey algılayamıyorum..





Miniğimi çoktan hazırlayıp odaya çıkarmışlar yıkmış ortalığı açlıktan...







4.400 gr 53 cm dünyaya geldi.. pamuk şekeri gibiydi.. 

yukarı çıktığımdan kireç gibi yüzümden ve deli gibi ağlamaktan gözlerimdeki şişliğe şaşırdılar..Verdikleri dil altı ağzımı öyle kurutmuştu ki üst üste soru sorup duranlara cevap veremiyordum..Çok fazla sakinleştirici vermişlerdi ne konuştuğumu ne laf anlattığımı bilemeden başladım anlatmaya çok kötüydü her şeyi hissettim tüm her şeyi kesikleri dikişleri o içime sokulan metalleri offf ooff ooff her şeyi..korkunçtu ne sevinç yaşabildim ne çocuğu anlayabildim..



                                   yaşadıklarımı anlatırken halimden belli olduğu gibi 

sonrasında birkaç saat hafızamı yitirmiş gibi sürekli aynı seyleri sorup konuşmaya başlamışım ablamlar korkup Dr. Başhekimi herkesi ayaklandırmışlar..tabi ben hala o bir kaç saati hatırlamıyorum..Burağa bana İce-Tea ve çikolata alsana demişim..hiç içmeyince üzülüp neden içmiyorsun bak iç diye söylenmişti ben de ne alaka ya ben öyle bir şey istemedim ki diye şaşırmıştım..hatırlamayıp saçmaladığım çok fazla şey olmuş..Neyse ki bebeğim etkilenmedi çok rahat emzirdim sütüm geldi ve minik adamım rahatça emdi.. emdi de hala gözüm bebeği görmüyordu..

Akşama kendimi toparladığımda biraz minnoşu sevebildim..sürekli bir ağlama durumum vardı ilkinde bu kadar erken başlamamıştı lohusalık hallerim ama bu sefer ki çok başka ve kötüydü..Annemle konuşamamıştım.. Aymira 'dan ilk ayrı kalışımdı eve gittiği ve ondan ayrı uyuyacağım için bebeği bir müddet kucağıma alamamıştım suçluluk çökmüştü üzerime..Öyle bir ruh haline bürünüyor ki insan.. ahh allahım bir daha yaşatmasın..Gece Aymira aklıma gelince bir ağlama tut ki sormayın tüm hemşireler başıma toplandı.. Bir türlü susmak bilmiyordum...ne dedilerse kar etmedi.. sabaha kadar içli içli ağladım artık sabaha karşı o kadar yorulmuştum ki öylece uyumuşum..











Diğer fotoğraflarımız CD de kaldığı için paylaşamadım.. Ayrı bir post olarak hazırlamayı düşünüyorum orda daha detaylı fotoğraf paylaşmayı düşünüyorum..

okuduğunuz için teşekkür ederim 

sevgiler









9 Mart 2017 Perşembe

Evde Yapabileceginiz Pratik Sac Maskeleri



Evde Yapılabilen Pratik Saç Maskeleri evde saç bakımı sırasında pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz saç maskeleri ile saçınıza bakım yapabilirsiniz. Saçlarınızın canlı ve sağlıklı büyümesini sağlamak için kullanacağınız malzemelerin doğal olmasına özen göstermelisiniz. Sizlere bu yazımızda, hemen her mutfakta bulunabilen malzemeler ile hazırlayabileceğiniz maskeleri derledik.




 Evde Yumurta ile Saç Bakım Maskesi Hazırlamak Yumurta, saçlarınızı doğal bir şekilde beslemek için iyi bir protein kaynağıdır. Yumurta sahip olduğu vitamin değerleri ile de saçlarınızın sağlıklı, güçlü olmasını sağlar.

 Yumurta maskesi hazırlamak için 1 yumurta, 1 kaşık zeytinyağı, 1 limon ve 1 bardak sütü bir kap içerisinde çırpın ve saçınıza uygulayın. 5 dakika bekleyin ve durulayın. Evde Muz ile Saç Bakım Maskesi Hazırlamak Muz oldukça zengin besin değerlerine sahiptir. Bu özelliği ile saçlara da pek çok faydası vardır. Muz saçlarınızı nemlendirmek, canlı görünmesini sağlamak ve güçlendirmek için iyi bir meyvedir. Muz ile bakım maskesi yapmak için malzemeler; 2 adet muz, 1 kaşık Hindistan cevizi yağı, 1 kaşık zeytinyağı ve 1 kaşık balı bir kap içerisinde karıştırarak, saçınıza uygulayın. 5 dakika bekleyin ve durulayın.

 Evde Yoğurt ile Saç Bakım Maskesi Hazırlamak Yoğurt doğal bir protein kaynağı ve aynı zamanda iyi bir doğal antioksidandır. Özellikle de yağlı saçlar için kullanılması önerilir. Sahip olduğu içeriği ile saçın kısa sürede, aşırı bir şekilde yağlanmasına engel olur. Yoğurt ile saç bakım maskesi hazırlamak için yoğurt ile birlikte 1 kaşık elma sirkesi ve 1 kaşık balı karıştırın, saçınıza uygulayarak 15 dakika boyunca bekleyin sonrasında durulama işlemini gerçekleştirin.


  •  Evde Çilek ile Saç Bakım Maskesi Hazırlamak Nefis çilekler kokusu ve lezzeti ile en çok sevilen meyveler arasında gelir. Çilek sahip olduğu yüksek oranda C vitamini ile özellikle de yağlı saç sorunu yaşayanlar için ideal bir maske elde etmenizi sağlar. Çilek saçın yağ dengesini düzenlediği gibi parlaklık da kazandırmaktadır. Çilek ile saçınıza maske hazırlamak için bal ve Hindistan cevizi yağını da ekleyerek karıştırın ve saç köklerinize doğru uygulayın. Sonrasında saçınızı durulayın. Saçlarınızı hem canlı hissedeceksiniz hem de çileğin güzel kokusunu saçlarınızda duyacaksınız.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...