29 Şubat 2016 Pazartesi

Oyuncaklıktan Çıkıp Dekorasyona Dahil Olanlar

Mutlu ve güneşli haftalar herkese

Çocuklarımızın atmaya veya vermeye kıyamadığımız hatta defalarca onlarla oynayıp harika anıları olan sevimli oyuncaklarını nasıl birer sanateseri kıvamına getirip dekorasyona dahil edebiliriz diye bakındım öncelikle bu tatli hayvanlı figürleri buldum... her çocuklu evde bulunan bu oyuncaklarla ev dekorasyonunuza sevimli dokunuslarda bulunabilirsiniz.. tabi ki çocuksuz evlerde üzülmesin artik birçok markette bile kolaylikla bulabilirsiniz..

Malzemeler ise yapacağınız objeye göre değişebilir...

Öncelikli malzemeler :

-Hayvan figürleri
-Boya
-Yapıştırıcı

Objelere göre :

-Kavanoz 
-Mıknatıs
-Askılık
-Takı malzemeleri vb.. gibi gibi malzemeler..

Hadi neler yapmışlar bir bakalım..belki sizin de aklınıza farklı fikirler gelebilir..

çocuk odalarından,salonunuza,mutfağınıza farklı tasarımlar  yapabilir hatta evin herhangi bir bölümünü şahane objeler ile süsleyebilirsiniz...konseptli doğum günlerinde harika seçenekler sunumlar yaratabilir hatta yaptığınız herhangi birini ev hediyesi olarak bile götürebilirisiniz...
























Kaynak :Pinterest 

Diş sağlığı hakkında


Herkese yeniden Merhaba;

Youtube kanalımdaki Diş sağlığı videomda bahsettiğim İpana 3D White perfection’ı merak edenler için bir de burda detaylı olarak yazmak istedim.
Shakira’nin bembeyaz dişleriyle reklam yüzü olduğu macunu bende bir süredir deniyorum.




Ürünün içinde aynı yüzümüze uyguladığımız peelingler gibi minik partiküller bulunuyor ve diş beyazlatmayı vaadediyor.Macunun verdiği ferahlık hissi ve beyazlık çok güzel.


Detaylı bilgi için Youtube videomu buraya da ekliyorum. İzleyip yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın!
Ürünü Satın almak için buraya tıklayınız.


Daha detaylı bilgi için http://agizbakimuzmani.com/ sitesini ziyaret edebilirsiniz :)




Bembeyaz gülüşlü günler herkese!
#ipanaperfection  #gülüşünügöster


Kaynak: http://melodininmakyaji.blogspot.com.tr/




Bir boomads advertorial içeriğidir.

23 Şubat 2016 Salı

Çalişmak Ruha İyi Gelir Her Zaman

Ollley yine güneşli yine harika bir gün...

Bu hafta yoğun bu hafta bol koşuşturmalı...sağlık olsun da hep böyle koşturalım di mi ama... sizlerle geçen sene paylaştığım Miya planner kapak tasarımlarına yenilerini eklediğimi hatta çok sevilen sürekli istek gelen çizimlerden kupa baskılara geçtiğmi yetmedi artık yastık kılıflarında da yer alacaklarını da paylaşmak istedim...şuan araştırma geliştirme kısmındayım yakında birçok şeye dahil olduklarının da haberini verebilirim...

Çizim yapmak en büyük sevdam...ruhuma nasıl iyi geliyor anlatamam...bunaldığım an karalıyorum birşeyler uzaklaşıyorum olduğum yerden...ee sizler tarafından da beğenildikçe ayrı bir sevinç kaynağı oluyor bana..çizimlerimi bir yerlerde görmek sevilerek kullanıldığını paylaşıldığını görmenin mutluluğu ise inanın paha biçilemez....

Çocuk olduktan sonra evde birşeyler yapmaya çabalayan annelerdenim ben de..kendime bu şekilde bir uğraş yaratmasam nefes alacak bir an bulamam heralde.. o kadar sene çalışmaya alışıksanız bir de..dedim ya çalışmak ruha iyi gelir diye.. kendinize güveninizi saygınızı kaybetmezsiniz,bir şeyleri başarabilmenin mutluluğu ile daha çok çabalarsınız,mutlu oldukça çocuklarınıza da bunu yansıtırsınız gibi örnekler çoğalır gider...

Sizlerinde kendi uğraşlarınızı yaratmanız dileği ile bugünlük benden bu kadar...

Fotğraflarla sizi başbaşa bırakıp fırındaki kurabiyelerimi çıkarmaya gidiyorum...


Buarada miya design müşterilerine ayrı bir teşekkürüm var... Geçen seneki çizimleri yeniden basılmasını isteyip en cok satanların başına getirdikleri için ne kadae teşekkür etsem az.. mutluluk sebebimsiniz...













Fotoğraflara ve yeni tasarimlara instagramda @ebaillustrations sayfasindan  ya da #ebaillustrations etiketleriyle ulaşabilirsiniz..

Sizde hayati kolayca planlayip anilarinizi biriktirmek isterseniz instagramdan @mymiyaplanner dan secimlerinizi yapabilirsiniz...


Mutlu ve bol güneşli günler.... 

22 Şubat 2016 Pazartesi

Hamilelere ve Yeni Annelere Söylenmemesi Gerekenler

Ne çok severler di mi her konuda yorum yapıp can sıkmayı,bilmedikleri konuda dahi konuşup ahkam kesmeyi,hiç düşünmeden karşısındakinin duygularını hassasiyetini...

İlk hamileliğimde konuşan yorum yapan saçma önerilerde bulunan hatta hiç doğum yapmamış insanlardan bile gelen tavsiyeler vardı...Taa hamile kaldığımı öğrenip çocuğu doğurana kadar susmadılar..hatta yetmedi lohusa halimle bile konuşan eden oldu..Şuanda bitti mi derseniz hala devam ediyor..Mutlaka konuşacak konu yorum yapacak bir olay tavsiye verecek bir mesele buluveriyorlar..


Hamileyken yediklerine dikkat etlerle başladılar..tamam güzel öneri verenler de vardı hakkını yiyemem..Çok  faydalı tavsiyelerde bulunup yardımcı olanlardan allah razı olsun..Ama boş konuşup sırf yorum yapmak için konuşanlara da ben neyse birşey demiyiveriyim...


Benim iç karnım küçüktü ve nerdeyse ilk aylarda bebekten büyük iki adet miyomum vardı..İlk başlarda çok istifra ettiğimden nerdeyse hiç kilo alamamıştım..çünkü yediklerimi 1 saat bile midemde tutamuyordum...herneyse iç karnımın küçüklüğünden ve miyomlarımda dolayı karnım hemen çıktı sivri bir şekilde..daha cinsiyet belli değil yorumlar başladı.




-kesin erkek bu..

-hayatta kız olamaz cildin bozulmadı..

-ee sen tatlı şeyleri daha çok yiyorsun bu erkek..kızda tuzlu ekşi şeyler yenir..

-güneşlenme güneş ışınları çocuğun gözünü kör eder..(yok daha neler ben sağlıklı olsun diye dualar edip her kontrolu iple çekerken lafa baaaak.)

-denize girme kordonun kopar..

-anne olmak için erken değil mi..


biraz büyüdü cinsiyet öğrenildi...Canım kızım..yine yorumlar başladı.




6.ayımda koca karnımla aklımda bile tutamadığım bi ton eleştiri ve yoruma maruz kalmıştım...



-Dr. iyice görememiştir bu erkek bakta gör..

-bizim bir tanıdık vardı ona da kız dediler erkek doğdu..( o tanıdıklar hiç bitmez her olaya dahildirler)

-hem sen tatlı yemeye devam ediyorsun bak işte kanıtı..

-sen hala kilo almadın mı..bak kilo almayayım diye yemeden içmeden eksiltme çocuğun hastalıklı olur..(tövbe allahım niye böyle bişey yapayım kiiiiii)

-Senin yüzün güzelleşti değiştin sen eskiden böyle güzel değildin kesin erkek bu erkek güzelleştirir.(iltifat mı bu küfür mü hakeret mi bilmedim)

-göbeğin gittikçe büyüyor sivrildi iyice acaba ikiz olabilir mi

-ay karnın kocaman hala dışarda ne geziyorsun burda doğuracaksın (6.ayımdayım henüz)

-bu kesin ikiz acaba diğeri kardeşinin arkasına mı saklandı(evet bunlar içerde saklambaç oynuyor)

-bak doğum yapınca şaşırcaksınız Dr. yanılmış olacak bu kesin erkek..kalçaların hala küçük.. (kalçamdan sanane ayol)

-çok gezme yolda doğurursun,şunu yeme bunu içme, şuraya gitme, ona bakma,yat uyu bidaha uyuyamayacaksın,bir daha rahat gezemeyeceksin,sen çocuk olsun görürsün gibi bir sürü lafa maruz kaldım..

-sen böyle karnında gez tabi doğurunca görücem ben seni diye hırslanan bile oldu..

-birde nasıl doğum yapacağıma takanlar da..aaa sezaryen olma sağlıksız normal en iyisi..bizde biliyoruz ama benim ki mecburi..o miyomlar patlar gider normalde sen normal yap..tee allahım ya zararlı işte öleyim mi çocuğumu kucağıma almadan..Hem normali bekleyip mecburi sezaryen yapan kaç hamile var biliyor musun..doğumu sen değil bebeler belirliyor ne yazık kii..konuşmak bedava nasılsaa..


bu söylenen o kadar uzar gider ki..daha neleri var anlatsam küçük dilinizi yutarsınız..Hatta Bilun kuşumla aynı hafta olduğu için bebelerimiz hep dertleşirdik..ah ah bi o bi ben çok çektik be hamileyken...O iyi bilir halimi bende onun kini...



Birde isim meselesi..fikrini sorup aa o güzel değil  anlamı nedir ki bence şunu koy ne demek ya..doğur kendin koy di mi ama...




Bununla kalsa yine iyi..Biter sandım ama yanılmışım...Doğumdan sonrası var bir de....


-ilk sütünü verdin di mi..

-emziriyorsun değil mi? bak çok önemli emzir.

-emzik alştırma sonra yanarsın..

-nasıl gaz çıkarmayı öğrendin mi?

-geceleri uyuyabiliyor musunuz?

-bu çok ağlıyor aç bu çocuk kaç dakika emzirdin ki..

-en son ne zaman emzirdin..

-sütün az gibi memelerin çok dolgun değil doymuyor bu çocuk..

-kesin altını pislemiştir..( yeni değiştirdiiiiiiiiimmmm)

-ay sen bunu kucağına ala ala kucağa alıştırmışsın çok fena..

-öyle koynunda uyutma kokuna alışır hep orda uyumak ister..

-mama falan sakın verme..

-biraz fazla kilolu gibi obez olmasın..

-sonra ardından sütün yarıyor mu bari..

-çok ince giydirmişsin üşür bu bronşit olur bilmem ne olur..(kaloriferli yaz sıcağı gibi evde üşüyecek haa)

-bak üşütmüşsün çocuğu çok hapşırıyor..Kakası da yeşil bu kesin üşümüş..kustu bu kustu bak midesini üşütmüş..

-uyansada sevsek..bırak ağlasın ciğerlerine yarar..

-nasıl yatırıyorsun kafa yapısı biraz tuhaf hep yana yatırma arkasına yatır..(yahu yenidoğan bebenin kafası zate böyle olur ne bekliyordun..)

-bacakları yamuk birşey mi var acaba..(anne karnında iki büklüm yaşadığı için olmasın)

-sen hala kilo veremedin mi göbeğin aynı duruyor..bak ikizini unutmuşlar içerde hahaha (söylenecek çok şey var susuyorum..)

-sen onu bir düzene alıştır böyle olmaz..

-yanında yatırma ezersin..emzirirken dalma boğarsın...(yani yeteri kadar korkak bir anneye denecek laf mı bu)

-az büyüsün ikinciyi yap gitsin beraber büyür gider..(daha yeni bir bebeğe alışmaya çalışırken 2. nedir..)

-başkalarına alıştır baktırırsın..(daha bismillah yeni bebeğimi kime emanet edeyim yahu)

-kurdeşen dökme derecesinde terlerken yelek hırka giy üşütme çocuğa geçer..


büyüdükçe dertte bitmedi laflarda yorumlarda ardı arkası kesilmedi..


-resim koyma nazar değer..

-öyle giydirme üşür..

-salyası akar dişi çıkıyor bunun..

-uykusu var kesin..

-çok huysuz emzir sen bunu..

-kucak istiyor bu işte alışmış

-aa sana çok alışmış..hep seni istiyor..

-çok gezdirme..

-birşeyler yapıyoruz mesela aa daha çok erken değil mi?

-daha çok küçük olmaaz ööyle..



Hadi bir süprizdir ikincisi geliyor...yine bitmedi yine bitmedi arkadaş...

-Aaa çok erken değil mi (ah canım bilsem daha geç gel derdim senin hatırına)

-Valla bravo iyi cesaret (yahu ne cesareti süpriz diyoruz ya işte)

-ay yandın sen ikisiyle nasıl başedeceksin bari Aymira okula başladığında yapsaydın (arkadaş planlı mı sanıyorsun sen hala)

-Eee bu olsun napcaksın yazık yine eve kapanacaksın uykular yine düzensiz (saol ya kapamayım ya ben niye eve kapanıyorum çocuk doğurcam be napcam eve kapanayım)

-aralarında 3-4 yaşa olsa daha iyiydi sanki

-napcaksın şimdi kardeş kıskançlığı olacak tek bırakma çocukla bebeği

-alıştırdın mı kardeş gelecek diye bakalım sevebilcek mi

-Aymira nın bezini ve emziğini biran önce bıraktır geç kalmışsın doğurduktan sonra çok zorlanırsın aman bak diyim..

-ikisini nasıl kontrol edeceksin ya allah yardımcın olsun...

- neyse çok iyi oldu çok hazır bi tanesi büyüdü rahata eremeden bunu da çıkartırsın aradan bir arada yuvarlanır büyürler nolcak..

- ay yazık sana yardımcı olacak kimse var mı bari

-3. Yü düşünüyor musun (allahım beni bunlar delirtecek en sonunda)

- Sen daha çalışmayı unut hayatın karardı diyen bile var

Yani bunlar inanın uzar gider unutuyorum allahtan söylenenleri korkunç şeyler söyleyip insanı delirten kendinden süpheye düşüren saçma cümleler...tabi ki çok güzel şeyler söyleyenler de var iyi ki var yoksa neyseeee ben susayım... hadi siz biraz okuyun gülün...


Bir şu ben 3 çocuk büyüttüm diyenler bitmez mi arkadaş herkes o 3 çocuğu büyütmüş ne hoş..sen büyütttün sıra bizde bırakta bunuda ben büyütücem doğru veya yanlış...


Anneye hele ki hiç çocuk büyütmemiş insanlar tarafından bile gelen bu yorucu cümleler bitmek bilmez..Bırakın anneler zaten iç güdüleriyle herşeyi pek ala yapabiliyorlar..doğruları yanlışları görüp düzeltebiliyorlar..kimse mükemmel çocuk yetiştiremez..herşey yaşanarak öğreniliyor..


herneyse bunlar gibi gibi gibii bi ton şey gerisini yazamayacağım yazarken bile sinirlerim alt üst oldu yahu...


belki diğerlerini hatırlarsam ve yenileri eklenirse gerisi gelir bu yazıların...



18 Şubat 2016 Perşembe

Hamile Günlüğüm 22. Hafta

Merhabalar herkese..

Öncelikle dün ki yazımdan sonra gönderilen mesajlara yorumlara çok ama çok teşekkür ederim..hatta iyi ki yazdın senin gibi hisseden hamile arkadaşım okudu ici rahatladı yalnız olmadığı için diyen arkadaşlarım bile oldu..nasıl mutlu oldum anlatamam...benimle aynı duyguları yaşayan tatlı hamişlere yalnız olmadıklarını göstermek böyle hissetmenin normal ya da böyle duyguların da yaşanabildiğini aktarmaktı paylaşmaktı amacım..yerine ulaşmış olması çok güzel..bir nebze faydalı olmak mutluluk sebebi...

Bugün ki konu ise hamile günlüğüm.. Aymira da bir deftere unutmadıkça gün gün yazıyordum.. bloga yazmak hç aklıma gelmemişti... ama 2. Hamileliğimde ilk zamanlarda yaşadıklarım,halsizliklerim,isteksizlik derken hiçbir şeyi not alamadım.. zaten o dönemlerdeki bulantılar yorgunluk bunalım bırakın birşeyler yazmayı elime telefon almamı bile engelliyordu.. fotoğraf bile çekmemiim ki adam akıllı...birşeylere baktığımda bile bulantılar tutuyordu keşke yazabilseydim ama nerde...

Eee hazır halim vaktim yerine geldiğine göre günlüğüme burdan başlayabilirim.. hatırladığım kadarıyla yakın haftalardan bile bahsedebilirim..

12.haftada yaptırdığımız 2 li test ve ölçümler sorunsuz çıktı.. annemin hastalık dönemindeki koşturmalardan 3 lüsünün yapılacağını unuttum ama Dr. 2'li de bi problem yok o yüzden gerekte yok zaten dedi...ilk başlardan beri faydalı faydasız pek bişe yiyemediğimden serumlardan aldım vitaminleri desem yeridir... ilaç içmek için suyu bile yutamadım..dolayısıyla adam akıllı folik asitleri bile içemedim.. kan değerlerim çok düşük çıktığı için erkende olsa belli bir dönem demir ilacı ve vitaminlere başladım...

16. Haftaya kadar mide bulantılarım büyük oranda geçti zaten bu haftaya kadar annemin hastalığı falan derken yaşanılan stres ve üzüntüler mide bulantımı bile unutturmuştu...16. Haftada yılbaşı günü cinsiyeti öğrendik Erkek dedi Dr... o kadar uykusuz ve yorgundum ki sevinedim desem hatta pek bişe hissedemedim...çünkü bir gün öncesinde Aymira 39.5 derece düşmeyen ateşle beni çok korkutmuş hiç uyumamıştım...

Herneyse gelelim bu haftalara... iyice hareketlenen bir minnak var ki gec gündüz gayey kuduruk.. her gittiğimizde yüzünü kollarıyla kapatıp sadece poposunu sallayıp duruyor bize...

21.haftada detaylı ultrasona girdim.. ileri düzey ultrasonlarla bebeğin organlarının ölçümlerine 4bakılıyor.. el ve ayaklarına parmaklarına yani yapı ve şekilleri,iç organlarının gelişimi, kalp, böbrek. damarlar, kan akışı hatta bazı bebeklerde görülen yarık dudak oluşumu gibi önemli ne varsa her biri tek tek inceleniyor..poz vermeyi seven bebeklerin o tatlı suratlarının bir çıktısını bile alabiliyorsunuz... Bizimkini herşeyi çok şükür iyi çıktı fakat her zamanki gibi ablası kılıklı suratını bir türlü göstermedi inatla iki kolu ile kapattı...bekleyelim dedim belki bir profil fotosu yakalarız hadi be yavrucuğum diye yakınsamda paşa hazretleri tek bir görüntü bile vermeyi kabul etmedi...Neyse herşey yolundave  sağlıklı olması yetti bana...çıksın o istese de istemese de kusturana kadar fotoğrafların çekicem zaten... :))))


Şimdilik herşey yolunda...her gece aynı saatlerde tutan tatlı krizlerim haricinde...her ne kadar dikkat etmeye çalışsamda hep faydasız zararlı yiyecekleri tüketesim geliyor...Aymira hamilelik şekerim çıkmıştı çok dikkat etmiştim yine çıkabilir o yuzden artık bugünden tezi yok dikkat ediyorum...her Pazartesi diyete başlayıp bozar gibi ben de bozuyorum kendimi...

Uzunca süredir var olan bacak kalça bel ve sırt ağrılarımda azalma olur ümidi ile kalsiyum tablet içiyorum ama ne faydaaaaa.... Bir de şu gereksiz gaz problemi hayatı zindan etti hatta komikleştirdi desem daha doğru.....karnımı görenler ay doğum yakın mı kaç aylık diye sorguluyorlar... Kırmızı başlıklı kız misali ama ama senin karnın neden bu kadar büyüüüükk diye yapıştıranlar bile var.... çünkü sen merak edesin diye Kırmızı başlıklı kız.. karnımdaki kurt şimdi seni çıkıp yutacak ta ondaan...



Daha düzenli bir beslenme hayatına geçiş yaparsam onlarıda paylaşırım..zira şu sıralar tatlıdan başka birşey yemiyorum.

Snapchat ve İnstagram da #mutlulukgöbüstebaslar sloganıylaaa kendimi kandırıp ohh tatlıları löp löp yutuyorum.. :)))


Hadi ben kaçtım çok şişirmeden kafanızı...

Sevgileeer...


17 Şubat 2016 Çarşamba

İtiraf Ediyorumm

Merhabalar yine güneşli bir sabah...


Haftanın ortasına geldik zaman çoook çabuk geçiyor..ha gayret bahara şurda ne kaldı....Bahar geldiğinde insan daha bir mutlu olmuyor mu...herşeye daha bir olumlu yaklaşmıyor muyuz hep bi pozitf hep bi mutlu...


Neyse gelelim asıl konuya...neyi itiraf ediyor bu hamile yahu diyorsunuz di mi..


2.hamileliğimi öğrendiğim zaman ki yaşadığım kabusları korkuları neler neler düşündüğümü kafamda kurduğum binbir türlü berbat hayalleri....

Aymira'ya hamileyken miyomlarda dolayı çok sıkıntı çekmiş doğum esnasında alınınca da çok sevinmiş ohh kurtuldum demiştim...ama gel gör ki 6 ay sonra tekrarlamıştı..bu yüzden sürekli kontrollere gidiyor sürekli testler yapılıyordu.. her birinde de allahtan aynı sonuç kötü birşey yok kanser riski taşımıyorsun diyorlardı..tek sorun yumurta seviyen çok düşük eğer çocuk istersen olmayabilir farklı yöntemler deneriz demişlerdi..

Eee hani olmuyordu çocukk... süprizden çıktı geldi minnak kuzu.. Nedendir hiç anlamadım sevinemedim kabullenemedim...inanılmaz suçlu hissettim kendimi...öğrendiğim andan itibaren salya sümük ağladım.. aldıramazdım ne o masum miniğe böyle birşey yapabilirdim ne de ruhum bunu kaldırırdı...evin içinde her dolandığım an allahım napcam şimdi ben nerden çıktı ki bu istemiyorum bile bu çocuğu diye didindim.... Çok komik ama Aymira yı aldatıyormuşum gibi geliyordu...hatta Aymira ya her baktığımda özür dilerim annecim diye ağlamaya başlıyordum ahaha yazık yavrum olanlara bir anlam veremeden hadi anne oynalııım diye söyleniyordu...Burak o kadar sevinirken adamdan bile nefret etmiştim... sevinirsin tabi sanki sen bakıcaksın diye bağrınıp durdum...nerden çıktı kiiii herşey düzene girmişkem ohhh rahata kavuşmuşken şimdi tekrardan başa saramam ben yapamam buyur sen yap diyordum..

Tüm bu kötü hisler gittikçe artıyordu... Üzerine bulantılar kusmalar su bile içememeler uyku halleri Aymira'ya yetemediğimi görmem derken hepsi tuzu biberi oldu..daha da kötümser bir hal aldı.. resmen depresyona girdim desem yeridir...geceleri allahım ben çocuk doğunca naparım nasıl bakarım diye ağlama krizleri kustukça ve fenalaştıkça daha minnacık bir noktaa olan yavruya söylenmeler daha da artan agresif tavırlar ve tahammülsüzlüklerim çıkıverdi ortaya...Bazen öyle çok ağlıyordum ki keşke ölsem ben yapamıcam bu kadar yük fazla diyordum...sonra da  ay sen ne çeşit bir manyaksın Esra nasıl böyle düşünürsün kendine gel diye yeniden ağlıyordum..resmen içimde konuşan iki kişi vardı biri kötülerken öteki iyimser ol diyordu...


O kadar kötü senaryolar yazdım ki içimden...daha neler düşündüm neler, kabul edemedim bebeği kabullenemedim hamileliği oysa Aymira da havalarda uçuyordum..kusmak bile keyifliydi...hiçbir şeye söylenmiyordum... herşeye aman bebek iyi olsun da razıyımlar herşeye katlanmalar en bernat hallerimi bile sevmeler havada uçuşuyordu...2. De neden böyle oldu neden bu kadar kötü hssettim bilemiyorum...şuan dönüp baktığımda hatta bunları size anlatırken bile ay ben neyin kafasındaymışım da bu kadar kötü bu kadar bencil bu kadar savunmasız hissetmişim diyorum...






12. Haftaya geldiğimizde artık suyu bir kaç yudum da olsa içebilmenin mutluluğu özlediğim kahveme kavuşmanın keyfi ve istediklerimi az da olsa  yemenin vermiş olduğu hazdan ötürü gayet neşeliydim... İçimde bir anda beliren korkunç Esra gitmiş eskisi gelmişti...sanki onca şeyi ben yaşamamıştım..

Yine herşey en keyifli halini almıştı...Aymira ya yapabileceğim en güzel şey kardeşti... kimle konuşursam konuşayım hep bunu söylüyor birçok örnek gösterip daha çok inanmamı sağlıyordu..ilerde Aymira sana teşekkür edecek ona bir kardeş verdiğin için diyorladı...inşallah tam tersini idda etmez de :)


Şimdi düşünüyorum da ne kadar çok saçmalamışım..ne kadar gereksiz korkmuşum...bazı konularda hala haklı düşündüğümü tekrar etsem ve inansam da birçoğunda çok yanıldığımı hata ettiğimi düşünüyorum artık...

Yeniden o kadar mutluyum ki her Dr, gidişimde onun sağlıklı olduğuna şükretmek içimde tekmeler savurdukça mutluluktan uçmak en büyük keyfim...şimdi kendime çok kızıyorum bu kadar çirkin şeyler düşünürken hadi ona birşey olsaydı kendimi asla affetmezdim.. 4 ay sonra yeniden evi mis gibi hatta insanı sarhoş eden mutluluk hormonu salgılatan bir koku gelecek... belki çok ağlayacak belki gecelerce uyutmayacak.. evet 2 sene öncesine tekrardan dönüp yeniden aynı şeyleri yaşayacağım ama mutlu olacağım... evet uykusuzluktan şikayet ederken bir yandan keyif alacağım..Aymira'ya her baktığımda iyi ki varsın annem diye şimdi ona da söyleyeceğim... şimdi çok daha mutlu olacağız... büyüyoruz 3 ken 4 oluyoruz.. her zorluğun güzelliği var bu paha biçilemez bir güzellik olacak inanıyorum..Aymira da neler hissettiysem hepsi 2 katı olacak bunun keyfine varıyorum..


Neden paylaştım bunları belki benim gibi hisseden yeni hamileler vardır...korkmasın benim gibi olmasın diye belki yine de olacak ama geçecek bunu bilsin diye...şuan o kadar keyifli ve mutluyum ki o da öyle olacak unutmasın diye....2.çocuk ilkine ihanet değil hediye bunu bilsin diye....hersey cok guzel olacak bunu aklindan cikarmasin diye... ne bileyim iste yalniz hissetmesin kendini suclamasin diye bende boyle kotu hissettim ama gecti bilsin diye... belki bi yardimi olur diye...

Benden bu kadarlık yeterr.. daha içimi döksem yazılar uzar gider anlatacak onca sey onca his onca duygu var ama  siz de sıkılırsınız...



Burdann canım çocukluk arkadaşım Deniz'ime teşekkür etmek istiyorum... en kötü anlarımda o güzel sözleriyle beni kendime getirdiği için,uzakta da olsa hep yanımdaymış gibi hissettirdiği için,her zırladığımda geçecek sabret az kaldılarla sabretmemi sağladığı için her gün bıkmadan bugün nasılsın dediği için, yolladığı fotoğraflarla yüzümü güldürdüğü için... bu yazıyı yaz ki senin gibi olanlar yalnız olmadıklarını bilsin dediği için.....kısacası kardeşim olduğu için...herkesi huzurunda Teşekkür ederim... İyi ki varsın canım dostum...



Sevgiler herkese...

16 Şubat 2016 Salı

Cok Yaratici Bir O Kadar Eglenceli Nesquik Studios

Geçtiğimiz hafta Nesquik Studios'un tanıtımında çok özel konuklar ve blogger annelerle bir araya geldik...



Nesquik'in Türkiye Facebook sayfası anneler ve çocuklarına özel çok yönlü digital bir iletişim platformu olan Nesquik Studios 'a dönüştürüldü..Anneler bu sayede çocukların yaratıcı yönlerini ve hayal güçlerini besleyecek aktivite ve oyunlara ulaşabilecek çocuklarıyla beraber kaliteli zaman geçrebilecekler..

Önce sözü alan Nesquik Pazarlama Müdürü Lidya Yazmaciyan Nesquik Studios Facebook sayfasındaki yer alan eğlenceli ve eğitici içeriklerin annelere çocuklarındaki potansiyeli ortaya çıkarmalarında yardımcı olurken beraber yapacakları aktivitelerle çeşitli ödüllerkazanabilcekleri yarışmalar da düzenleneceğini aktardı..

Sonrasında Nestlé Beslenme,Sağlık ve İyi Yaşam Müdürü Diyetisyen Ceren Batmaz Sarı  ise Nesquik Opti-start'ın çocukların beslenme ihtiyaçlarına göre geliştirildiğini hatta ülkemizdeki çocuklarda sıklıkla yetersizliği gözlenen D vitamini,demir ve çinko ile zenginleştirildiğini anlattı.... 1 bardak Nesquik Opti-start lı sütün günlük D vitaminin yüzde 38'ni çinko ve demir 'in ise yüzde 19 nu karşılayarak sütte bulunmayan bu vitaminleri çocukların almasını sağlayarak sütü daha faydalı hale getirdiğini aktardı...

Aymira'nın peşinde koşturmaktan rahat oturabildiğim en iyi an Diyetisyen Elvan Odaşı Kanar 'ın anlattıklarından aklıma kazınanlar ise yaratıcılık tabakta başlar çocuğunuzun tabağında mutlaka 7 renk olmalı diyor..zengin beslenmenin yanında renklerin görsel zekayı da beslediğini anlattı...çocuklarla mutfağa girmenin beraber yemek hazırlamanın hatta market alışverişlerinin beraber yapılmasının önemini vurgaladı...çocuklarla mutfağa girmenin hem gelecekteki meslek hakkında düşünmelerini sağladığını hem de fen bilimlerine karşı ilgilerini arttırdığını söyledi...en önemli aktardığı cümle ise Çocuklarınızı yiyeceklerle beslerken geleceklerini de beslediğinizi unutmayın idi...


Son olarak Pedagog Tansu Oskay'ı  dinledik... çocukların tekrarları çok sevdiğini eğer çok ediyorsa ya oyuna doymamıstır ya da sizinle daha çok zaman geçirmek istiyordur dedi tekrar istedikçe başka bir şeye yönelendirmeden tekrar etmesine izin vermemiz önemli anlayışlı olmak bu noktada faydalı olur diye de ekledi..çocuklarla oyun oynarken annenin sıkıldığını ona belli etmemesi gerektiğinin önemini de özellikle vurguladı..

Sonrasında çok severek takip ettiğim Ayşe Kucuroğlu ise çocuklarla çok fazla oyun insanı olmadığını oyun oynamak yerine ev işlerinde yardımcı olmalarını ,market alışverişlerini beraber yaptıklarını birebir zaman geçirip günlük faaliyetleri birlikte tamamlayarak ta kaliteli zaman geçirebildiklerini anlattı..

En sonun sevgili anne-çocuk yazarı Derya Özel ile eğlenceli aktiviteler yaptık..

ben Aymira koştururken tamamlayamasam da eve gelince bitirdim sevimli kutucuğumu




Bize ev sahipliği yapan Piqué Family Club aielesine çok teşekkür ederiz...




Nesquik Studios'un yaratıcı ve eğlenceli dünyasını keşfetmek için Nesquik studios adresini takip edebilirsiniz...


Etkinlik ile ilgili fotoğraflara instagramdan #gelecegibesler #nesquikstudios etiketleriyle ulaşabilirsiniz...

Evde çocuklarla yapmamız için verilen aktivite kutusundan çıkan yapıştırmalarla göbüşü süslemiş olabilirim :))))



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...